ATB Temmuz Meclisi’nde Tarım ve Ekonomi Gündemi Masaya Yatırıldı

ATB Temmuz Meclisi’nde Tarım ve Ekonomi Gündemi Masaya Yatırıldı

Temmuz 30, 2025 - 14:46
 0
ATB Temmuz Meclisi’nde Tarım ve Ekonomi Gündemi Masaya Yatırıldı

ANTALYA Ticaret Borsası Temmuz Ayı Meclis Toplantısı, ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Toplantı Salonu'nda yapıldı.

Yönetimin 1 aylık çalışmasıyla ilgili meclis üyelerinin bilgilendirildiği toplantıda konuşan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ekonomi, kent ve ülke gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Şehit haberleri ve orman yangınlarının kendilerini derinden üzdüğünü söyleyen Ali Çandır, “Geride bıraktığımız günler, milletimizi derinden üzen şehit haberleri ve orman yangınlarıyla geçmiştir. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz" diye konuştu.

'BEKLENTİLER GERÇEKLEŞMEDİ'

Ali Çandır, Meclis'te ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2025 yılı başında, 2024 yılını değerlendirirken beklentileri dile getirdiklerini anımsatan Çandır, “2025 yılına dair daha iyimser bir tablo öngörüyorduk" dedi. Yılın ilk yarısının geride kaldığını belirten Çandır, beklentilerin ne ölçüde karşılandığıyla ilgili rakamları paylaştı. Yıllık enflasyonun yılbaşından bugüne yaklaşık 9 puan gerilediğini belirten Çandır, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faizlerinde sınırlı bir düşüş gerçekleşmiştir. Yılın ilk yarısında enflasyon yüzde 15,66 artarken, dolar fiyatı yaklaşık yüzde 11 yükselmiştir. Buna karşı iş dünyasının krediye erişimde yaşadığı sıkıntılar ve maliyet baskıları, yıl başına göre artarak devam etmektedir. Merkez Bankası açıkladığı son kararla politika faizini yüzde 46'dan yüzde 43'e fonlama faizini de yüzde 49'dan yüzde 46'ya indirmiştir. Dileğimiz bu üç puanlık düşüşün kredi maliyetlerine hızlı bir biçimde ve daha anlamlı düzeyde yansımasıdır" diye konuşu.

DÖVİZ KURU REKABET GÜCÜNÜ ZORLUYOR

Dünyaya en açık kentlerin başında gelen Antalya'da, ekonomik büyümenin Türkiye ortalamasının altında kaldığına dikkati çeken Çandır, şunları kaydetti:

“Bu durumu tetikleyen en önemli etkenlerin başında, döviz fiyatlarındaki baskı geliyor. Enflasyonun yaklaşık yarısı kadar artan döviz kuru, bir yandan turizm sektörümüzü, diğer yandan ihracatımızı ciddi şekilde zorluyor. Rekabet gücümüz olumsuz etkileniyor. Turizmde de, ihracatta da, uzun yıllardır emek vererek oluşturduğumuz yerleşik pazarlarımızı, bizden çok daha geriden gelen ülkelere kaptırma riskiyle karşı karşıyayız. Önümüzdeki küresel ticaret rotasına baktığımızda, ne kent olarak ne de ülke olarak böyle bir pazar kaybını göze alma lüksümüz yok. Zaten uluslararası ticarette korumacılık giderek artıyor. Kuralsız, kanunsuz, keyfi uygulamalar yaygınlaşıyor. Bu zorluklara karşı hep birlikte mücadele etmemiz gerekirken, bir de kendi yarattığımız yapay zorluklarla uğraşmak durumunda kalmamız, bizi daha da geri düşürüyor."

ANTALYA EKONOMİSİ GERİLİYOR

Yılın ilk yarısı itibarıyla Antalya'da ekonomik faaliyetlerin ortalamanın altında kaldığını vurgulayan Çandır, bunun nedeni olarak krediye erişimde yaşanan ciddi zorluklar, üretim ve hizmet maliyetleri hızla artarken döviz kurunun yerinde sayması, dış talepteki daralma, alım gücünün zayıflamasıyla ortaya çıkan talep yetersizliğini gösterdi. Çardır, “Bu tablo bize gösteriyor ki, hem yerel düzeyde hem de ulusal düzeyde daha öngörülebilir, daha dengeli ve rekabet gücümüzü artıracak politikalar hayata geçirmemiz gerekiyor" dedi.

Yılın ilk yarısında kurulan şirket sayısının bir önceki yıla göre ülkede yüzde 1 azalırken, Antalya'da yüzde 4,5 azaldığını, kapanan şirket sayısının ülkede yüzde 15 artarken, Antalya'da yüzde 24 arttığını belirten Çandır, şunları kaydetti:

“Protestolu senet tutarı ülkemizde yüzde 99, kentimizde yüzde 134 artarken karşılıksız çek tutarı ise ülkemizde yüzde 133, kentimizde yüzde 77 artmıştır. Çekle işlem hacmi ülkemizde yüzde 111, kentimizde ise yüzde 124 artmıştır. Yılın ilk çeyreği itibariyle yıllık kredi kullanım artışı ülkemizde yüzde 37 ve Antalya'da ise yüzde 40 olmuştur. Ticarete yönelik kredi kullanımı ülkemizde yüzde 23, kentimizde yüzde 52 artarken tarımsal kredi kullanımı ise ülkemizde yüzde 47, kentimizde yüzde 48 artmıştır. Kredi kartı hacmi ülkemizde yüzde 57, kentimizde yüzde 46 artarken tüketici kredileri ise ülkemizde yüzde 23, kentimizde yüzde 22 artabilmiştir. Yılın ilk yarısı itibariyle toplam ihracat ülkemizde yüzde 4,8 artarken kentimizde 1,7 azalmıştır. Tarımsal ihracat ise ülkemizde binde 6, kentimizde ise yüzde 3,8 artmıştır. Yaş meyve sebze ihracatı ülkemizde yüzde 1,4 azalırken kentimizde yüzde 3,4 artmıştır. Kentimiz ve ülkemiz için sizlerle paylaştığım bu rakamlar, bir önceki yıla göre değişimlerdir. Yani yıllık rakamlardır. Yıllık enflasyon ile karşılaştırdığımızda görüyoruz ki ne kredilerdeki ne de ihracattaki artışlar reel olarak bir büyümeyi bizlere işaret etmemektedir."

KONKORDATO VE İFLAS ARTIŞTA

Yılın ilk yarısına ait temel verilerin Antalya'nın hem Türkiye ortalamasının hem de kendi geçmiş yıllarına kıyasla geride kaldığını ortaya koyduğunu ifade eden Çandır, “Bu tablo, kent ekonomisindeki durgunluğun derinleştiğini ve işletmelerin ayakta kalmakta her geçen gün daha fazla zorlandığını göstermektedir. Nitekim son yıllarda konkordato ve iflas başvurularındaki artış, bu zorlanmanın açık bir göstergesidir" dedi.

NEFES KREDİSİNE YENİ LİMİT TALEBİ

İş dünyasının finansmana erişimini kolaylaştırmak, zor durumda olan üyelere destek sağlamak amacıyla TOBB Nefes Kredisi'nin devreye sokulduğunu belirten Çandır, “Kredi imkanının yeniden sunulmasında emeği geçen başta TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere, Kredi Garanti Fonu ve projeye destek veren banka yöneticilerine teşekkür ediyorum. TOBB olarak, kredi limitinin artırılması yönündeki girişimlerimiz ise devam etmektedir" dedi.

Başkan Çandır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından başlatılan Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında Antalya için 'Sporcu Sağlığı ve Performans Merkezi', 'Katma Değeri Yüksek Tıbbi ve Aromatik Bitkisel Ürünlerin Üretimi', 'Mikroalg Tabanlı Omega-3' ve 'Biyogübre Üretimi, Organik Sera Atıklarından Selüloz ve/veya Mikrobiyal Gübre Üretim Tesisi' gibi 4 stratejik yatırım alanının belirlendiğini kaydetti. Çandır, “Bu yatırımlara yönelik makine desteği, faiz/kar payı desteği, KDV istisnası, yatırım yeri tahsisi, gümrük vergisi muafiyeti ve sigorta primi işveren desteği sunulmaktadır. Üyelerimiz ve sektörümüz tarafından bu fırsatın değerlendirilmesini diliyorum" dedi.

TATARİSTAN İLE TARIMDA İŞBİRLİĞİ

Tataristan Başbakan Yardımcısı Tarım ve Gıda Bakanı Marat Zyabbarov'u Borsa'da konuk ettiklerini anımsatan Başkan Çandır, “Gerçekleştirdiğimiz görüşmede, ülkelerimiz arasında ve özelde kentimizle tarım alanındaki iş birliği olanaklarını değerlendirdik. Süt ve süt ürünleri, fide üretimi ve tarım teknolojileri alanında faaliyet gösteren üye firmalarımızı ziyaret ederek, üretimleri hakkında bilgi edindik. Ayrıca tarımsal Ar-Ge çalışmalarını yerinde inceledik ve olası ortak projeler üzerinde durduk. Nazik ziyaretleri için Sayın Bakan'a ve program boyunca bizlerle olan yönetim kurulu ve meclis üyesi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" diye konuştu.

BAKAN YARDIMCISINA HAL RAPORU

Uzmanların, sektör temsilcilerinin ve ilgili paydaşların katılımıyla yapılan görüme ve odak grup toplantılarının ardından 'Yaş Meyve Sebze Piyasası ve Hal Mevzuatı: Tespitler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri' başlıklı rapor hazırladıklarını belirten Çandır, “Borsamız ve Antalya Tarım Konseyi üyelerimizle birlikte Ticaret Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Gürcan'ı ziyaret ederek raporumuzu sunduk. İlgi ve destekleri için Sayın Bakan Yardımcımıza teşekkür ediyor, hazırlamış olduğumuz raporun mevzuat çalışmalarında katkı sağlamasını temenni ediyoruz" dedi.

HUBUBAT LİSANSLI DEPOCULUK

Başkan Çandır, Antalya Ticaret Borsası 1. Meslek komitesinin, Antalya'ya hububat odaklı bir lisanslı depo kurulmasına yönelik talebi doğrultusunda ön fizibilite raporu hazırladıklarını ve üyeler ve sektör temsilcileriyle paylaştıklarını anımsattı. Çandır, “Toplantıda, kentimizin üretim kapasitesi, ürün deseni, mevcut depolama altyapısı, lisanslı depo ihtiyacı, yatırımın fizibilitesi ve olası ekonomik etkileri tüm yönleriyle değerlendirildi. Üyelerimiz tarafından olumlu karşılanan raporumuzun ardından, projenin hayata geçirilmesine yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz" dedi.

TARIM TOPRAKLARINI GÖZÜMÜZ GİBİ KORUMALIYIZ

Küresel tarım ve gıda ticaretiyle ilgili korumacılığını giderek yayıldığını kaydeden Ali Çandır, tarım ve gıda ürünlerindeki arz güvenliğinin stratejik olması nedeniyle Avrupa Birliği'nin bütçesinin yüzde 40'ını bu işlere ayırdığını söyledi. OECD ve FAO işbirliğinde hazırlanan 2025-2034 Tarımsal Görünüm Raporu'nda, önümüzdeki 10 yıla ilişkin tarımsal ürün piyasalarına dair beklentilerin değerlendirildiğini, tarım dünyasını zorlu bir dönemin beklediğinin rapor edildiğini bildiren Çandır, şunları kaydetti:

“Rapora göre, önümüzdeki 10 yılda tarımsal üretimde toplam yüzde 14 oranında artış beklenirken, tüketimdeki artış yüzde 13 seviyesinde kalacaktır. Ancak bu artışların büyük bölümü düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşecektir. Özellikle Asya ve Afrika ülkeleri ön plana çıkacaktır. Bu bölgelerde hem satın alma gücündeki artış hem de tarımsal verimlilikteki görece yükselme bu gelişmeleri tetiklemektedir. Örneğin tarımsal alanlarda yıllık binde 1,4'lük bir artış öngörülürken, tahıl üretiminde yıllık yüzde 1,1'lik bir büyüme beklenmektedir. Alan artışı ile üretim artışı arasındaki bu yaklaşık 10 kat fark, verimlilik artışından kaynaklanmaktadır. Hayvancılık, tavukçuluk ve balıkçılık konularında da benzer tehditler bizi beklemektedir. Önümüzdeki 10 yıl boyunca yaşanması muhtemel gelişmeleri raporlayan ve birbirini destekleyen çalışmalara göre mutlaka hazırlıklarımızı şimdiden yapmalıyız. Tarım alanlarımızı artırmalı ve mevcut tarım topraklarımıza gözümüz gibi bakmalıyız. Tarımsal faaliyette bulunan vatandaşlarımızı asla yıldırmamalıyız ve motive etmeliyiz. Çünkü bir taraftan iklim değişikliği zorlukları diğer taraftan küresel arz ve talep koşullarının zorlamaları karşımızda durmaktadır. Bunlara ilave olarak bir de tarımsal faaliyetlerin sürdürülmesine yönelik yaratılmış zorlamalar ile üretimden vazgeçmek zorunda kalan ciddi bir kesimle karşı karşıya kalmamalıyız."

TARIM SAYIMI SAHADA YAPILMALI

Borsa olarak uzun yıllardır dile getirdikleri genel tarım sayımının başladığını belirten Başkan Ali Çandır, “Bu sayımdan en büyük beklentimiz, arazi varlığımız, hayvan mevcudumuz, makine parkımız, tarımsal işletmelerimiz, çalışanlarımız ve arazi kullanım şeklimiz gibi temel başlıklarda, doğrudan sahada yapılan kapsamlı ve gerçekçi bir tam sayımın gerçekleştirilmesidir. Ancak bu sayede, tarım sektörümüzde farklı kesimler, bölgeler ve ürünler için ihtiyaçlara dayalı, gerçeklerle uyumlu bir üretim planlaması yapılabilecek, buna bağlı olarak da daha etkili ve hedef odaklı bir destekleme politikası hayata geçirilebilecektir" dedi.

Tepkiniz ne oldu?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow